3 Aralık 2008 Çarşamba

Tesadüf Denmez Başkanım

Ah Başkanım! Çok şaşırdım sözüne,
Böyle ulu orta tesadüf denmez!
Göremeyenlerin tutup gözüne,
Parmak dürte dürte tesadüf denmez!

Her şey planlıydı, biliniyordu.
Chelsea’den bilerek 5 yeniyordu.
Herkes o takıma güveniyordu.
Bunca hazır şarta tesadüf denmez.

Şansa bırakmazlar hiçbir işini
Birileri toplar onun peşini
Menzilinden her bir çakıl taşını
Atan birkaç hırt’a tesadüf denmez.

Bir gayya kuyusu bulunmaz dibi
Gâh Mesut Bey olmuş gâh Mehmet abi
Aurelio’ya dalga geçermiş gibi
Gösterilen karta tesadüf denmez.

Saidou oynamasın, planda belli
Bu müthiş planı bulanda belli
Oynar gibi yapıp salan da belli
Österc ile Mert’e tesadüf denmez.

İşler yolundaysa her şey süt liman
Tersine dönerse ne din ne iman
Biraz kuyruğuna bastığın zaman
Kopan zarta zurta tesadüf denmez.

Bir tesadüf dedin dünya yıkıldı.
Sanırsın bunlara kurşun sıkıldı
Ağıtlar söylendi, destan yakıldı
Bağırta bağırta tesadüf denmez.

Başkanım muazzam arkaları var
Arkayı kapatan parkaları var
En umulmaz yerde kankaları var
Böyle kalın sırta tesadüf denmez.

Terk etmezler iplere un sermeyi
Sıkıldıkça masum halkı germeyi
Hakikatin üstündeki perdeyi
Resmen yırta yırta tesadüf denmez.

Hiç yorum yok: